Bu eserde, Batının daha antik dönemden beri kendisinden olmayanları nasıl ötekileştirerek ayrımcılık yaptığı Klasik Fransız Edebiyat yazarları üzerinden gösterilmeye çalışılmıştır. Batı, kendi medeniyetini başat kılmak için rasyonalize ettiği gerekçelerle kendisinden aşağı gördüğü medeniyetleri sömürmek için her yolu kendisine hak görür. Bu amacını gerçekleştirmek için de kendi ideolojisine uygun her tür propagandayı da meşru kılar. O dönemin en yaygın propaganda ve iletişim araçlarından birisi olan edebiyat da elbette bundan payını alır. Edebiyata ideolojik bir anlam yüklenerek topluma "öteki" özellikle de hayvansal metaforlar üzerinden gösterilir. Böylelikle, egemen ülkelerin kurduğu hegomonya edebiyat gibi ideolojik aygıtlarla da beslenir ve halk motive edilir.
En büyük sömürgeci milletlerinden birisi olan Fransa'da, bu ideolojik aygıta, dünya çapında bilinen Fransız yazarlar da katkıda bulunmaktan geri durmazlar.