Karşınıza çıkan her bariz Otistik kişiye karşılık nörotipik olarak görünen sayısız “maskelenmiş” Otistik insan bulunmaktadır. Kendini maskeleme, Otistik kişilerin belirgin Otistik davranışları gizlemede başvurdukları yaygın bir başa çıkma mekanizmasıdır; amaç, zihinsel sağlıkları pahasına, yüzeysel bir kişilik benimseyerek toplumsal normlara uymaktır. Bu girişim, zararsız stimming hareketlerini bastırmayı, iletişim zorluklarını örtbas etmek adına zorla mütevazı ve yumuşak tavırlar sergilemeyi ve de muhtaç veya “tuhaf” olarak görülmemek için kendini şiddetli anksiyeteye yol açan durumlara sokmayı içerebilir.
Otizm’in Maskesini İndirmek’te Dr. Devon Price, maskeleme ile ilgili kişisel deneyimlerini paylaştığı gibi şimdiye kadar ağırlıklı olarak dışarıdan bir bakış açısıyla tasvir edilen nöroçeşitliliğe dair yeni bir anlatı sunuyor; bunu tarih, sosyal bilim araştırmaları, tavsiyeler ve kişisel profilleri harmanlayarak yapıyor. Dr. Price ve diğer pek çok kişi için Otizm, eşsizliğin ve güzelliğin derin bir kaynağıdır. Fakat ne yazık ki nörotipik bir dünyada yaşamak, Otizm’in aynı zamanda inanılmaz bir yabancılaşma ve acı kaynağı olabileceği anlamına da geliyor. Çoğu maskelenmiş Otistik birey, gerçekte kim olduğunu keşfetmeden önce onlarca yıl mücadele etmektedir. Ayrıca ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, sınıf ve diğer faktörler açısından marjinalleştirilme olasılıkları daha yüksektir, ki bu da acı çekmelerine ve görünmez olmalarına katkıda bulunmaktadır. Neyse ki Dr. Price bu bireylere maskelerini indirmeleri için sağlam bir zemin hazırlıyor ve kendilerini özgürce ifade edebilmeleri için şu egzersizleri sunuyor:
• Özel ilgi alanlarının kutlanması
• Otistik ilişkilerin geliştirilmesi
• Otistik klişelerin yeniden çerçevelenmesi
• Ve değerlerinizi yeniden keşfetmek
Otistik bireylerin ihtiyaçlarını, çeşitliliklerini ve benzersiz güçlerini onurlandırmanın ve böylece artık kendilerini maskelemek zorunda kalmamalarının zamanı çoktan geldi... Ve artık tüm farklılıkların toplum tarafından daha fazla kabul görmesinin ve benimsenmesinin zamanı da gelmiştir. Nöroçeşitliliği kucaklayarak hepimiz “uyumsuz” bir yaşamın ödüllerini toplayabilir ve hem Otistik hem de nörotipik bireyler olarak özgün bir şekilde yaşamayı öğrenebiliriz.