Türk edebiyatının özgün ismi ve deneme türünün öncülerinden Salâh Birsel, Paf ve Puf’ta dili, üslubu ve hikâyeciliğiyle yine o bildik sanatını konuşturuyor.
Salâh Bey’in yazınında zaman, mekan, coğrafya ve sınırlar kalkar, hiç bilinmeyen anekdotlara ya da çok bilinen ama hiç böyle anlatılmamış bilgilere kapı açılır; tüm dünya dolaşılır. Ama düşünceli bir yazar olduğundan arada da okura nefes aldıracak molayı tereddüt etmeden verir.
İspanyol sömürgelerinden Kızılderililere, polisiye romanların ve karakterlerinin çözümlenmesinden Ahmet Mithat Efendi’nin Avrupa gezisine, tarihi işkence yöntemlerinden Hitler’in psikolojisine, Abdülaziz’in tahttan indirilmesinden Namık Kemal’e, Abdülhamit’e, Ziya Paşa’ya, Nef’i’ye, Nevres’e, Fransız toplumcularına, Aztekler’e... ulaşılmamış coğrafya ve
anlatılmamış kişi bırakmıyor Birsel. O tarihin dehlizlerinde, edebiyat ve edebiyatçıların gizlerinde dolandıkça okura da bu gösterişsiz ama güçlü anlatımın keyfini çıkarmaktan başka seçenek kalmıyor...