Tuna’da akan su değil, kaderimizdi; ya cihangir olacak, ya da sıradanlaşacaktık. Orası artık bizim için ne bir belde, ne şehir, ne de kaledir; vatan sevgisinin, onurun, yiğitliğin abideleştiği mekândır. Hiçbir yaralı esir, galibine öyle yelesi kabarık aslan heybetiyle görünmedi; tarihte yenen, yendiğinin gölgesinde bir başka yerde kaybolmadı.