Kâbil’in yediği halttan beri dünya üzerindeki her cinayeti bir karga izler; tarih ötesi bir gözlemcidir, bir tür cinayet nöbetçisi... Sana cinayetle ilgili tüyo vermez; “bıçağı şuraya sapla”, “kafasının şurasını parçala” demez. Kâbil’e yol gösterdiğinden beri her cinayetin bir nevi onur konuğudur.
Geçmişinin arkanda kalmış olması onun bittiği anlamına gelmez.