*Kadının çalışması kesinlikle ve zorunlu olarak aileyi çözüyor; aile temeline dayanan bugünkü toplumumuzda bu çözülme, en moral çökertici etkilerini tüm aile üzerinde gösteriyor.
*Analık hukukunun çökmesi, kadın cinsinin dünya tarihindeki yenilgisi idi. Erkek evde de yönetimi ele alıyor, kadın aşağılanıyor, uşaklaştırılıyor, erkeğin arzularının kölesi ve yalnızca çocuk yetiştirme aracı oluyordu.
*Erkeği erkekliğinden ve kadını kadınlığından eden, onları erkeğe gerçek kadınlık ve kadına gerçek erkeklik sunamaz durumda bırakan bu durum, her iki cinsi ve onların kişiliğinde insanlığı en bayağıca aşağılayan bu durum, pek övünülen uygarlığımızın son ürünüdür... [Engels]
*Devrimci mücadele, sözcüğün gerçek anlamıyla, kadın ile erkek arasındaki eşitsizliğin ve ayrımcılığın mevcut olmadığı bir ilişki üzerinde sürdürülür. Yeni toplumsal ilişkilerin belli bir ölçekte gerçekliğe denk düşen marksist-leninist örgüt, kadın-erkek ayrımının ortadan kaldırılmışlığı temelinde mücadelesini sürdürür. Bu mücadelede, kadroların cinsiyetleri değil, yerine getirdikleri görevler ve kadro olarak nitelikleri önemlidir.