“İçimde şiddetli bir sigara alma isteği vardı. İki yıldır ağzıma tek bir sigara koymamışken… Aslında bu festivale davetli olmaktan gerçekten memnundum. Gelmeyeli yirmi yılı geçmişti. Bu ülkeye bir yetişkin olarak attığım ilk adımlarımdı. Büyülenmiştim ve mutluydum. Bu ansızın gökten düşen tuhaf öfkenin ve ardından gelen tatlı melankolinin nereden çıktığını kendi kendime soruyordum...”
Hayatı griye dönen çizgi roman yazarı Simon Muchat, esin sıkıntısı çekmekle birlikte varlığının da anlamını yitirmiş gibidir. Birkaç günlüğüne Portekiz’e davet edildiği sırada karşısına hiç ummadığı şeyler çıkar; çocukluğundan kalma kokular, tatilden kalma kahkaha ezgileri, unutulmuş belki de terk edilmiş bir ailenin ışıltılı sıcaklığı... Peki ya Muchat’ların sırrı ne? Simon neden kendini hiçbir yere ait hissedemez? Ve nasıl olur da tek kelimesini bile anlamadığı bu yabancı dilin titreşimine kapılır? Kendini yenilediği bu yolculukta onu daha nice sorular ve cevaplar beklemektedir. Silik geçmişine saplanıp kalan Simon, nihayet kendine yeni bir yol çizecek ve yaşam sonunda gökkuşaklarına bürünecektir. Cyril Pedrosa, samimi renk ve çizimleriyle, kurguyla karışık bir otobiyografinin sınırlarında, capcanlı bir kimlik arayışı hikâyesine imza atıyor.