Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin’in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle okurların dikkatine sunacak olan bu dizinin elinizdeki ikinci cildinde, sekiz hikâye yer alıyor: Evlilik, aşk, kadın konularını ele aldığı “Pamuk İpliği” ve “Aşk Dalgası” ile otobiyografik özellikler taşıyan “İrtica Haberi” ve “Ant” dışındaki diğer dört hikâye, “Bomba”, “Piç”, “Hürriyet Bayrakları” ve Primo Türk Çocuğu” dönemin milliyetçi atmosferinin izlerini taşıyor.
Ömer Seyfettin (1884-1920) İyi bir öğrenim için annesiyle Balıkesir Gönen’den İstanbul’a taşındılar ve dönemin modern okullarından Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı (1892). Burada Fransızca öğrendi. Asker babasının isteğiyle Edirne Askeri İdadisi’nde okudu (1896). Bu yıllarda şiir denemelerine başladı, edebiyat akımlarını inceledi. Edebiyata ilgi duymasında döneminin kültürlü kadınlarından annesi Fatma Hanım’ın etkisi büyüktür. Üstteğmen olarak Selanik’te görevlendirildi. Balkanlardaki milliyetçi uyanışa tanık oldu. 1911’de ordudan ayrılıp Selanik’e yerleşti ve burada çıkan Genç Kalemler’de onu ününe kavuşturacak yazıları yayımlandı. “Yeni Lisan” başlıklı yazısıyla sade ve halkın konuştuğu bir dilin savunuculuğunu başlattı. Bu “milli edebiyat” hamlesinde Ziya Gökalp ve Ali Canip’le birlikteydi. Balkan Savaşları başlayınca yeniden askere alındı, Yanya Kale’si savunması sırasında Yunanlılara tutsak düştü. Bir yıl süren tutsaklığın ardından İstanbul’a döndü ve Kabataş Erkek Lisesi’nde ölümüne kadar sürdüreceği öğretmenlik görevine başladı. 1915’te Calibe Hanım’la evlendi. Bir yıl sonra kızı Güner dünyaya geldi. Evliliği kısa sürdü. Türk Yurdu, Tanin, Türk Sözü’nde yazı ve hikâyeleri yayımlandı. 1917’de İttihat ve Terakki üyesi olarak Yeni Mecmua’da hikâyelerini yayımlamayı sürdürdü.
Aralarında Ç. Kemal, F. Nezih, Tarhan, Perviz gibi adların da bulunduğu yirmiye yakın farklı imza kullanmıştır. Otuz altı yıllık kısa ömrüne sayısı yüz elliyi bulan hikâye sığdırmış Ömer Seyfettin’in yapıtlarına Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.