1879 yılında bir akşam, Mark Twain küçük kızlarıyla otururken, kızlar babalarına bir hikâye anlatsın diye yalvardılar. Bunun üzerine Twain bir dergideki resimden yola çıkarak onlara fakir bir çocuğun, Johnny’nin hikâyesini anlatmaya başladı: Elinde sihirli tohumlar olan Johnny, kendini çalınmış bir prensi kurtarmakla görevlendirilmiş buluyordu. Mark Twain daha sonra bu hikâye hakkında birtakım notlar aldı ama hikâye yarım kaldı… Yani, şimdiye dek!
Berkeley’deki California Üniversitesi’nde yer alan Mark Twain arşivlerinde keşfedilip gün yüzüne çıkarılmış bu notlar şimdi, yani bir asırdan uzun süre sonra devamı getirilen bir hikâyenin temelini oluşturuyor. Caldecott Ödüllü yazar Philip Stead, elinde rehber olarak Twain’in taslaklarıyla, acaba Twain eserini tamamlasa ortaya nasıl bir şey çıkardı diye hayal ederek bir metin ördü. Erin Stead ise oyma, mürekkep ve karakalem gibi teknikler kullanarak zarif, muzip ve son derece dokunaklı resimler yarattı.
“Prens Oleomargarin’in Aşırılması” iyilik ve cesaret üzerine, zamanın ötesine uzanan bir kitap. Johnny’nin öyküsü, Mark Twain’in her yaştan okurunu büyüleyecek!