Rasyonalite, düşünce ve davranışların her yerde belirli ölçütler çerçevesinde değerlendirilebileceği, iyi tanımlanmış, insana dair evrensel bir olgu mudur? Yoksa rasyonel ve irrasyonel yalnızca kültürel yapıların bir ürünü müdür? Bu çalışma söz konusu iki seçeneğe bir alternatif sunuyor. Evrenselci tez, farklı zaman ve mekânlarda örneklerini bulabileceğimiz sağlıklı insan akıl yürütmelerinin çeşitliliğini göz ardı eder. Üstelik sıklıkla Avrupa merkezci bir önyargı sergiler.
Aşırı görecilik ise karşılıklı olarak anlaşılmaz evrenlerde olduğumuz sonucuna varma tehlikesiyle yüz yüzedir. Çoğunlukla antik Yunan düşüncesinden miras aldığımız bazı kavramlar, özellikle Doğa ve Kültür, düz anlam ve metaforik anlam gibi ikilikler eleştirel olarak incelenmedikçe bahsettiğimiz problemler daha da derinleşir. Felsefeden bilişsel bilimlere birçok disiplinden beslenen bu kitap, rasyonel dediğimiz şeylerin heterojenliğine dair hem kadim (özellikle Yunan ve Çin) hem de modern toplumların bizlere neler öğretebileceğini araştırıyor.