Osmanlı Devleti, Rodosçuk'ta Müslümanlar ile gayrimüslimlerin bir arada yaşamasından çıkabilecek sorunların önüne geçmek için, hâkimiyeti altındaki diğer topraklarda olduğu gibi Rodosçuk'ta da İslamın zimmi hukukunu uygulamıştır. Gayrimüslimlere yönelik Hz. Peygamber ve Dört Halife dönemindeki uygulamalar sonucu ortaya çıkan zimmi hukuku, gayrimüslimlere bazı kısıtlamalar getirmesi yanında çok sayıda hak ve hürriyet de tanımıştır İncelenen 1640-1648 tarihleri arasındaki Rodosçuk Şer'iyye Sicilleri, Osmanlı hâkimiyetinde yaşayan Rodosçuklu gayrimüslimlerin somut bir kısıtlanmaya maruz kalmadıkları aksine birçok alanda özgürlüklere sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Çünkü Rodosçuk'ta yaşayan gayrimüslimler; köle ve cariyelere sahip olabiliyor, Müslümanlarla ticaret ve borç gibi çeşitli münasebetlerde bulunabiliyor, çeşitli renklerde giysiler giyebiliyor, Müslümanların mahallesinde ev ve bağ alıp-satabiliyor, kendi din adamları tarafından temsil edilebiliyor, kadı mahkemelerinde evlenme ve boşanma ile ilgili hukuki meselelerini yürütebiliyor, içkinin; üretim, satım ve tüketimini yapabiliyorlardı. Bunların yanında Rodosçuklu gayrimüslimlerin ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için, Osmanlı Devleti yöneticileri tarafından çok sayıda ibadethane açmalarına da izin verilmişti.