Bizler, tanrıların emirleriyle kurulmuş kadim bir kent hatırına, büyük şan ve şeref hatırına, tüm dünyaya yayılmış bir isim hatırına, tanrılara adanmış pek çok tapınakların hatırına yalvarıyoruz. Artık sizlere zararı dokunmayan ölülerin mezarlarını, çocuklarından gelen adaklardan mahrum etmeyin. Bizlere acıyorsanız; tapınaklarımızı, forumumuzu, meclisimize başkanlık eden tanrılarımızı koruyun.
Kentleri yok olmanın eşiğindeki Kartacalılar, Romalılara böyle yalvarmıştı. İki taraf arasında, yıllarca sürecek amansız bir mücadeleye dönüşen üç büyük savaşın sonunda Kartaca kenti, hem kurulduğu bölgeden hem de tarih sahnesinden silinmekle kalmadı, âdeta kökleriyle beraber kazındı. Bu yakarıştan yaklaşık yetmiş sene evvel Annibal, İspanya ve İtalya’yı işgal etmiş, Roma'yı neredeyse yok olmanın eşiğine getirmişti. Annibal adı Avrupa’da dehşetin sembolü olmuş, Akdeniz ile Alpleri aşarak İtalya’ya taşınan filler, Roma Senatosu’nun ve lejyonlarının korkulu rüyası hâline dönüşmüştü. Publius Scipio Africanus, İkinci Roma-Kartaca Savaşı’nda mücadeleyi Afrika’ya taşıyarak Annibal’i etkisiz hâle getirdi. Yarım yüzyıl sonra da Scipio Aemilianus Kartaca’yı ortadan kaldırdı. Sehriye Şahin, Roma-Kartaca Savaşları adlı kitabında 118 yıl süren bu mücadeleyi, Roma’nın tutunma çabasını, Annibal’in Roma tarihyazımında değişen imgesini ve Kartaca’nın son direnişini dönemin önemli kaynakları arasında sayılan Appianos ve Cassius Dio’nun metinleri dışında, diğer çağdaş yazarların metinlerini de büyük bir titizlikle derleyerek bütün ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.