Savaşların ve devrimin gölgesinde yeşeren, sürgün bir aşk hikâyesi...
“Rusya’yı çürüyen bir nar gibi düşünmüşümdür hep. Kokuşmuş içini saklayan, dıştan kırmızı ve nefis; ama ikiye bölünce, çekirdekleri ve taneleri kapkara, iğrenç, önüne saçılır. Rusya bana narı hatırlatıyor.”
Dünya çapında milyonlarca okura ulaşan Çizgili Pijamalı Çocuk kitabının yazarı John Boyne’un imzasını taşıyan Romanovlar’ın Son Evi, Rus İmparatorluğu’nun çöküş sürecini ustalıkla işlerken yirminci yüzyılı sarsan büyük toplumsal değişimler karşısında hayatın, duyguların, yuva özleminin ve aşkın etkileyici bir portresini sunuyor.
Çağdaş İrlanda edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Boyne, incelikle kurguladığı bu tarihsel romanında, Çarlık Rusya’sının adım adım çözülüşünü ve 1917 Ekim Devrimi’nin ertesinde yaşanan göç ve sürgünlük sürecini, Georgi ile ömürlük aşkı gizemli Zoya’nın mücadeleyle örülü yaşantıları üzerinden anlatıyor.
Efsanevi Rasputin, Grandüşes Anastasya, Kanlı Nikolay ve Romanovlar’ın efsanevi dünyasında yer edinmiş pek çok başka tarihî kişiliği yeniden bir araya getiren kitap, heyecan uyandırıcı anlatısıyla son yılların en dokunaklı ve en sürükleyici tarihsel romanlarından biri.
Rusya’nın ücra bir köyünde yaşayan yoksul bir çiftçinin oğlu olan 17 yaşındaki Georgi Daniiloviç Jahmenev, üç asırdır Rusya’yı yöneten Romanov hanedanının bir üyesine yönelik suikastı engeller ve bu kahramanca davranışı karşılığında kendini bir anda bütün ihtişamıyla Kışlık Saray’da, çar ve ailesinin hizmetinde buluverir. Yıl 1915’tir, Rusya ve Avrupa’nın diğer büyük güçleri savaş hâlindedir. Rusya’daki yoksul halk ise iktidarı istemektedir. Romanov hanedanı çöküşe çok yakındır ve Jahmenev bütün bu trajediye bizzat tanıklık edecektir.
Gerçek olaylardan ve karakterlerden esinlenen özgün hikâyesi, akıcı kurgusu ve duru diliyle geniş okur kitlelerine hitap eden Romanovlar’ın Son Evi, John Boyne’un tarihsel olaylara canlılık kazandırma konusundaki olağanüstü yeteneğini bir kez daha gözler önüne seriyor.