Jung’un Kara Kitaplar adıyla bilinen günlük notları, her şeyin kaydını tutan bilinçdışının keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olduğunu gösterir.
Jung’un günlüklerine düştüğü ayrıntılı notlar, daha sonraki kitaplarında ve konferanslarında ortaya koyduğu anlayış ve kavramların özünü teşkil eder. Kolektif bilinçdışı, arketipler ve analitik psikolojinin daha birçok kavramının tohumları Kara Kitaplar’da atılmıştır.
Jung, Kara Kitaplar’a “Ruhum neredesin?” sorusuyla başlar. Kara Kitaplar’da anlattığı bireyleşme yolculuğunda ona ruhu rehberlik eder. Kendini Kara Kitaplar’da “kendi çölünde bir münzevi” olarak tanımlaması ve daha sonra derlenen Kırmızı Kitap’ta “Ne mutlu kendi çölünde keşiş olabilene!” diye eklemesi boşuna değildir.
Jung’un çöl benzetmesi, bakımsız bıraktığımız içdünyamızın çöle dönüştüğüne işaret eder. Aynı zamanda gerçek mutluluğun kendi çölümüzü yeşertmekten geçtiğine…
Jung’un kendi çölündeki yolculuğunun izini süren bu kitap, onun kendi benliğinin çölünü yeşertme çabasını anlatır.