“Taşlama yapılarak yüceltilen, kılı kırk yaran bürokrasi, ‘Timsah’taki tamamlanmamış fantezinin temel konusudur. Öykünün ortamı düşseldir ve karabasana dönüşmek üzeredir. Bu seçkide, Andreyev ve Dostoyevski arasında aşinalık bulunduğu düşüncesinin keyfi olduğu hükmüne varılabilir. Bununla beraber, hazin dürtülerin ve düşman bir dünyanın teselli kabul etmediği görüşünün örtüştüğünü gözlemlemek mümkündür. Kişisel bir gerçekmiş gibi dünya anlayışımızı değiştirebilen ‘Elazar’ öyküsü, kendi aynasında
Andreyev’in acı verici kaderini yansıtır.
Bu seçkinin son öyküsünün edebiyatın bize sunabileceği en takdire şayan öykülerden biri olduğunu söylemek abartı değil. Önceki iki öyküde fantastik öğe baştan itibaren belirgindir; ‘İvan İlyiç’in Ölümü’nde kaçınılmaz ve şaşırtıcı olan doğaüstü ifşaat tıpkı ruhun son deneyimi gibi bize öykünün sonunda ulaşır.”
- Jorge Luis Borges