Rusya’da Kırım’ın ilhakıyla “Putin Doktrini” olarak ifade edilen strateji uygulama safhasına geçmiştir. Buna göre Batı artık Rusya’nın güvenilir bir ortağı değildir. Rusya açısından uluslararası hukuk artık bir kurallar bütünü ve uluslararası koordinasyonu sağlayan norm değildir. Rusya’nın Suriye başta olmak üzere Ukrayna’da uluslararası hukuk kurallarının çoğuna riayet etmesinde Putin Doktrini’nin önemli bir etkisi vardır. Yeni stratejide Post-Sovyet ülkelerin egemenliği Rusya’nın koruması altındadır. Böylece tüm post-Sovyet ülkeler Rusya’nın müdahalesine açık hale gelmiştir. Putin Doktrinine göre herhangi bir post-Sovyet ülkeye muhalefetin çağrısı veya Rus azınlığın isteği ile müdahale edilebilecektir.
Rusya, Avrasya’da ve Suriye’de c¸ıkarları c¸atıs¸an Tu¨rkiye ile krize girmeyi go¨ze alarak Suriye’ye mu¨dahalede bulunmus¸tur. Bu mu¨dahalenin genel tanımı o¨zetle Putin’in tarihî Rus ideası politikasını aktifles¸tirmesidir. Gu¨nu¨mu¨zde “Rusya’nın Yolu” tabiri, tu¨m du¨nyada hemen hemen kabul edilebilir seviyeye getirildi. Bu nedenle de Rusya, “ortak aklın yolu” felsefesini kabul etmeyen veya etmek istemeyen bir toplum ve devlet olarak tanınmaya bas¸ladı. Hem ic¸ politika da hem de dıs¸ politikada Rusya’ya ‘o¨zel’ bu duruma kars¸ı c¸ıkabilen etkin bir gu¨c¸ henu¨z bulunmuyor. Rus s¸air ve diplomat Fyodor I·vanovic¸ Tyutc¸ev do¨rt mısralık mes¸hur s¸iirinde s¸o¨yle der:
Rusya akılla kavranmaz
Genel kabul görmüş bir arşınla o¨lc¸u¨lmez
Onun kendine özgü bir hali, gelişimi vardır
Rusya’ya sadece inanılır, iman edilir.
Bu mısralarda ifade edilen fikirlerden gerçekçi bir¸ Rusya tanımlaması çıkarılabilir. Tyutc¸ev’e go¨re Rusya’yı anlamak istiyorsak “ona inanmak” gerekldir.
Bugünlerde, Tu¨rkiye-Rusya arasında ortaya çıkan kriz ve rekabeti anlamak için yakın dönemde olup bitenler bize bir hayli ipucu variyor. Ukrayna, Kırım ve Suriye krizlerinde Rusya’nın tavırları dolayısıyla “Rusya ne yapmaya c¸alıs¸ıyor?” sorusunu artık daha sık duyuyoruz ve o¨nu¨mu¨zdeki dönemde de duymaya devam edeceğimiz gerçeğini görmezden gelemeyiz.
Bu sorunun cevabını Rusların tarihten kendilerine biçtikleri “kurtarıcı” rolünü anlamadan vermek mümkün değildir. Bu kitapta bu soruların cevapları verilmeye çalışılmıştır.
Kitabımızda Putin Rusya’sının oluşumu ve Suriye’deki politikalarının genel sebepleri üzerinde durulmuştur. Bu kitaba ek olarak yakında yayımlanacak “Rusya-Tu¨rkiye Avrasya Rekabeti” adlı kitabımızı da okumanız yararlı olacaktır.