Hindistan ile Çin’den başka sınır komşusu bulunmayan kara ülkesi Nepal, 1996 ile 2006 yılları arasında, Maoistlerin önderlik ettiği bir silahlı mücadeleye sahne olmuştu. Başarıya ulaşarak krallık rejiminin son bulmasını sağlayan bu mücadelenin ardından, aynı Maoistler, seçimler yoluyla ülke yönetiminde söz sahibi olmaya başlamıştı.
“Kırlardan şehirleri kuşatma” stratejisiyle yürütülen “halk savaşı” hangi aşamalardan geçmişti? Maoistler, ülkedeki farklı güçler arasındaki çelişkilerden nasıl yararlanmıştı? Halk Kurtuluş Ordusu’na kimler hangi nedenlerle katılmış, bu orduyu kimler hangi nedenlerle desteklemişti? Başlangıçtaki hedefleri devlet üzerinde mutlak denetim kurmak olan Maoistler, krallık rejiminin son bulmasının ardından çok partili rejimin bir bileşeni olmayı neden kabul etmişti? Maoist parti tarafından kurulan hükümetler, bu partinin toplumsal dönüşüm programını ne ölçüde hayata geçirebilmiş ve ne tür engellerle karşılaşmıştı?
Aditya Adhikari, bu kitabında, öncelikli olarak, Marksistlerin “öznel etmen” dedikleri şeyle ilgileniyor: “İsyana katılan Maoistlerin kişisel yolculukları, inançları ve hedefleri, ormanlardaki, köylerdeki, hapishane hücrelerindeki deneyimleri, birbirleriyle ve yerel topluluklarla ilişkileri, tek tek Maoist önderler arasındaki gerginlikler, bu önderlerin çelişen hedefleri ve stratejileri...”
Kitabın kaynakları arasında, ideolojik ve stratejik belgelerin, demeçlerin, önderlerin yayımladığı genelgelerin, Maoist komutanların çizdiği savaş planlarının ve savaşa katılanların iç dünyalarını ortaya koyan anı kitaplarının, romanların, günlüklerin ve mektupların yanı sıra, parti hiyerarşisinin farklı düzeylerindeki militanlarla yapılan görüşmeler ve Maoist hareketin farklı yanlarını inceleyen geniş akademik yazın ve gazetecilik yazını da yer alıyor.