Sevgili Okurlar, Sınıf yönetimi konusunda yazılmış pek çok kitap bulunmasına karşın, aynı konuda yeni bir kitap daha yazma kararı almak, kolay olmadı. Öncelikle “Neden bir kitap daha ?” sorusuna yanıt bulmak istedik. Yanıt gözlemlerimizle ilgiliydi. Gözlemlerimiz, sınıf yönetiminin, öğrenciler tarafından beceri geliştirmeye yönelik, davranış formülleri sunan ve mesleğe giriş sınavlarına yönelik somut bilgiler içermesi gereken bir ders olarak algılandığı yönündeydi. Oysa sınıf yönetimi dersinin hedefi öğretmen adaylarına davranış formülleri ve özellikli bilgiler sunmanın yanı sıra adayların, durum ve koşulların gerektirdiği davranışları ortaya koyması için gerekli olan bir bilişsel, duyuşsal ve düşünsel bir yetkinliğe ve duyarlılığa erişmelerini sağlamak olmalıydı. Bu nedenle elinizdeki kitap, yönetim biliminin felsefi ve kuramsal temelleriyle desteklenen ve öğretmen adaylarının dersle ilgili algılarını yeniden değerlendirmelerine katkı sağlamayı hedefleyen bir anlayışla ele alınmıştır. Kitapla tanışan öğretmen ve öğretmen adayı, öğretmenin eğitim sistemindeki yerini, bu yerin ve bu yere ait rolün toplumsal sistem için önemini anlar. Öğretmenin sınıfı iyi yönetmesi için yönetim biliminin kuramsal verileri ile birlikte gerçek bir insan sevgisi ve insan bilgisine ihtiyacı olduğunu kavrar. Beklentimiz, öğretmenlerin mesleğe farklı bir pencereden bakmasını sağlamak ve mesleğinin gizlerine ezberlenmiş bilgilerle değil, düşünerek içselleştirilmiş biliş, duyuş ve düşünüşlerle erişebileceğini hatırlatmaktır.
Prof. Dr. Ayşe Ottekin Demirbolat