Saat On Üç’te, Sayın Generalim, sayfaları çevirip karakterleri tanırken bir yandan sosyalizme inanç ve vatanseverlik duygusuna şahit olacağınız, diğer yandan devrim düşmanlarını tanıyıp faşizme karşı öfkeyi derinden hissettiğimiz bir roman.
Kendisi de bir süre istihbaratçı olarak görev yapmış olan Arkadi Vasilyev’in, emekli bir sovyet istihbaratçısının anılarına ve arşiv belgelerine dayanarak yazmış olduğu bir eser olan Saat On Üç’te Sayın Generalim’deki inanılmaz sahnelerin hepsi gerçekten yaşanmış olaylar. Bir tek şey dışında: Anıları kaleme alınan istihbarat subayının gerçek ismi. Arkadi Vasilyev, subayın isteğiyle bunu gizli tutmuş ve ona başka bir isim vermiş.
Ancak elbette ki romanın esas kahramanları, en zor koşullarda Sosyalist Anavatanına sadık kalan Sovyet halkıdır: Çeka başkanı Feliks Dzerjinski, Çeka görevlisi olan işçiler Yakov Peters ve Andrey Martinov, General Lukin, Yarbay Orlov, mühendis Kira Orlova ve diğerleri... Bunlar Komünist Parti tarafından yetiştirilmiş, kristal berraklığında, Lenin'in fikirlerinin doğruluğuna derinden inanan, halklarının iyiliği için hayatlarını feda etmeye hazır insanlardır.
Kitabın hız kesmeden ilerleyen temposu içinde, birinci cilt Çeka’ya ayrılmış. Bu cilt boyunca kaçakçılar, suç örgütleri, halk düşmanları, beyaz ordudan arta kalan unsurlarla yapılan amansız mücadeleye, Sol SR'lerin devrime ihanetine, sayısız karşı-devrimci komplonun ve isyanın boşa çıkarılmasına tanık oluyoruz.