Saka kelimesi Türkçede (Yakut şivesinde) insan manasına gelir. Avista'da bu kelime Türk karşılığı olarak ve İranlılarca düşman sayılar Türkleri küçümseme maksadıyla eşkıya manasında kullanılmıştır. Ermeni müellifi Stephanos Asolik de: Türkistan bozkırları ki buna Sakastan denilir diyor. Z. V. Togan'a göre: İskitler Türk'tür; eski Şu Türklerine dayanırlar. Skit sözü, Cengiz'in dayandığı boylardan, Sakait adı gibi, Saka adına t çoğol ekinin gelmesiyle oluşur, diyor. Sakalara Asurlular Aşkuzai / Askuzai, İşkuza bazen Asagarta/ Sakarta/Zakarti/Zakruti/Zikirtu; Yahudiler Tevrat'ta Aşkenaz; Eski Yunanlılar Scythe (İskit), hükümdarlar boyuna Sokolot ve sonraları Sak/Saka; İranlılar Saka; Hintliler Sakya ve Çinliler de Su ve Se diyorlardı. Kaşgarlı Mahmud'un Divan-ı Lügati't Türk adlı eserinde anıldığı gibi, Tanrı Dağları bölgesindeki Şu/Su sülelesi, M.Ö. 800'lü yıllardan beri Sakaların hükümdarlar sülelesi idi.
Fransızlar İskit kelimesini Scythes yazar, Sit okurlar. Almanlar Skythe yazar Sküt okurlar. Bu kelimeyi Araplar Skit olarak alıp, başına İ harfi getirmiş, İskit yapmışız. Tıptı istasyon gibi. Kelimenin en eski halini Herodot'ta Yunanca olarak görüyoruz: Sküthai. Heredot İskitlere Sakai diyor. Bunu Fransızlar Saces yazar, Sas okurlar. Herodot, hepsinin birden adı Sokolot'tur, der. Hellenler onları Skuthai deyi adlandırır. Yunancada "Ü" harfi olmadığı için kelimenin aslının çoğul hali almış Suku olduğu, İskit Türklerinin aslında Saka, Soko diye bilinen Türkler olduğu anlaşılır.