Gelmiştin.
Zamansız, ait olmadığın bir yere, ait olmadığın bir geçmişe gelmiştin. Asla paylaşamadığımız bir geçmişe. Kendi geçmişini terk ederek, geleceğini hiçleştirme pahasına.
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum! İnanamadığın, yenemediğin, üzerinden atlayamadığın korkuların oldum...
Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum. Sessiz gözyaşların, birikmişlerin oldum...
Yüreğindeki ben olmak isterken, yüreğine sığınan ve tozlanan anı oldum...
Hak etmediklerin, “artık yeter” dediklerin ve her şeyin olmak isterken, hiçbir şeyin oldum...
Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?