M. Çağatay Uluçay, geniş bir tarih yelpazesinde kalem oynatmış, pek çok konuda ilklere imza atmış bir araştırmacıdır. 1930'lu yılların sonlarından itibaren vefatına kadar devam eden çalışmalarında yerel mahkemelerin kayıtlarıyla Osmanlı Arşivlerindeki belgelerden yararlanması onu "özel" ve "öncü" kılan yanlardan ikisidir. Uluçay, biyografiden menakıbnameye, kültür tarihinden kurumtarihine, yerel araştırmalardan "Osmanlı Haremi"ne, eşkıyalık hareketlerinden ayanların yönetim ve davranış biçimlerine, halk edebiyatından musiki tarihine, padişahların devlet ve harem hayatlarından sultanların, valide ve hanım sultanların, cariyelerin özel hayatlarına varıncaya kadar bugün de değerini koruyan yazı ve kitapların müellifi olarak bilinir.Sancaktan Saraya, bir şehzade sancağı olan Manise araştırmalarıyla başlayan Uluçay tarihçiliğinin İstanbul, Saray ve Harem üzerine bir yelpaze gibi açılan gelişim çizgisini yansıtan, herbiri bir yerde yayımlanıp kalmış kırk iki yazı ile iki kitapçığı, ilk kez bir kitap bütünlügünde bir araya getiriyor.