Saraydaki Adam:Albert Antébi okunduğunda yalnızca, 1873 yılındaOsmanlı İmparatorluğu’nun önemli merkezlerinden Şam’da bir Yahudiailenin ferdi olarak dünyaya gelen bir kişinin hikâyesi değil, bugün adetadünyanın kalbinin attığı yer haline gelen Ortadoğu’nun, adım adım kan vegözyaşı doğuran bir coğrafya olarak oluşumuna şahit olunacaktır. Yahuditoplumunun bir devlet inşa ederken yapıp ettikleri, yerli halkın, FilistinliArapların mağduriyetleri, Osmanlı yönetiminin olan biten karşısındaaçmazları, başta İngilizler olmak üzere büyük güçlerin pastadan paykapma yarışları, küresel sermayenin Yahudi emellerine hizmet edervaziyet alışları ve kahramanımızın bu hercümercte hayli etkin bir roloynaması. Bir Yahudi, sadık bir Osmanlı vatandaşı, kültürel anlamdaeğitim gördüğü Fransa’ya medyun, paranın efendisi Rothscild ailesinebağlı, önce İbrahim sonra Albert olan ilginç bir kişilik boylu boyunca olayınmihverini oluşturuyor. Olayın cereyan ettiği sahne olarak da Kudüs önplanda olmakla beraber, bütün bir Ortadoğu, Şam, Paris ve İstanbul arkaplanın öne çıkan merkezleri oluyor.
Yazar Elizabeth Antébi, ki kahramanımızın torunudur, yalnız dedesininmacerasını değil, yüzlerce kişinin rol aldığı, birçok kuruluşun belirleyiciolduğu büyük bir oyunu, kendisi yaşamışçasına büyük bir başarıyla vede araştırmacı yazarlığın nasıl olabileceğini gösterircesine kaleme alarakbir devrin anatomisine mercek tutuyor. Bir araştırma, inceleme metniile karşı karşıya kalsak da, roman tadında bir anlatım esere ayrı bir renkkatıyor. Kişiler bir atmosferi teneffüs ediyorlar…