Yürekli, dirençli ve azimli...
Seçkin Selvi.
Bir yandan çeviri yaparken bir yandan fasulye ayıklayan, eleştiri yazısını tamamlayıp sobanın ateşini harlayan, çocuklarını büyütürken yaşadığı ülkenin zihin dünyasında yeni pencereler açan bir kadın...
Yüzyıllık Yalnızlık gibi bir başyapıtı, başka bir çevirisi nedeniyle Sağmalcılar Cezaevi’nde yatarken, koğuşun keşmekeşi içinde, aklı dışarıdaki çocuklarındayken Türkçeye kazandırmış bir kadın...
Sevdiklerinin erken vedalarına, devletin hoyratlığına, emeğinin karşılık bulmamasına rağmen dimdik ayakta durmaktan, üretmekten, yaşamdan zevk almaktan vazgeçmeyen bir kadın...
Üretmekte direnen, teslim olmayan, yakın tarihin karanlık günlerinden nasibini fazlasıyla alsa da yaşam sevincini ve mizah duygusunu hiç kaybetmeyen… Bilgisini paylaşmakta bonkör, derdini paylaşmakta tutumlu...
İşte okuyacağınız böyle bir yaşamın hikâyesi…