Sefilleri sefaletten kurtaran ölüm,
şimdi sevimliydi. “
“O gidiyor. Babası İngiltere’ye götürüyor. Büyük babam da bir âlem. Felakette bir değişiklik yok. Öyleyse...” Ölüm onun için daha kolay geliyordu. Şimdi aklına iki fikir geldi. Birincisi Kozete’ye ölümünden haber vermek, ikincisi de Tenardiye’nin oğlunu tehlikeden kurtarmak.
Birden kararını verdi. Cebinden çıkardığı defterden bir yaprak yırttı. Kurşun kalem ile şu satırları yazdı. “Evlenmemize imkân yok. Büyük babama müracaat ettim, reddetti. Başka imkânım yok. Evine koştum, yoktun. Ölmek üzereyim. Seni seviyorum. Kim bilir belki bunu okuduğun zaman bedenimden ayrılan ruhum senin yanında olacak ve sana gülümseyecektir.”