Oscar ve ALMA ödüllü Shaun Tan'in yazıp resimlediği Şehrin İçinden Öyküler, bir zamanlar hayvanlara ait olan doğal yaşam alanlarının yüzyıllar içerisinde insanlar tarafından nasıl zaptedilerek yapay habitatlara dönüştürüldüğünü gösteren alegorik bir eser.
Günümüzün plansız büyüyen, kalabalık, kaotik şehirlerinden “seyirlik” manzaralar sunan sanatçı, tılsımlı sözcükleri muhteşem resimlerle bütünleyerek gerçeküstü bir dünyanın kapılarını açıyor.
Okurları eşsiz bir görsel şölene buyur eden kitap, varoluşunun çılgın tesadüfünü sorgulayan insanlar ile doğadan koparılışını hazmetmeye çalışan hayvanların birlikte yaşama olanakları üstüne düşündürüyor.
Birbirimize tekrar tekrar, hep aynı hikâyeyi anlatıyoruz.
Havalı finans mahallesindeki bir plazanın 87. katında yaşayan timsahlar, bütün şehre aynı anda konan kelebekler, yavaş dans hareketleriyle karanlıkta salınan salyangozlar, hayatını zindan ettiği insanlar tarafından mağlup edilen köpekbalığı, herkesin neşe kaynağı olan bir kedi ve çok daha fazlasının hikâyesi...
Shaun Tan, öykü ve şiir türlerini olağanüstü çizimler eşliğinde etkileyici bir anlatıya dönüştürdüğü Şehrin İçinden Öyküler'de; yürümüş, yüzmüş, sürünmüş, tırmanmış, uçmuş onca şeyin arasından sıyrılıp kendi hükümranlığını kuran insanın “var olma” içgüdüsüyle yaptıklarını keskince eleştiriyor.
Okurlar, kâh yüzyıl önce şehirlerin yükünü çeken atların, kâh girdiği toplantı odasında yönetim kurulu üyelerinin hepsinin kurbağaya dönüştüğünü gören bir ofis çalışanının anlattıklarıyla irkiliyor, hayrete düşüyor!
Bir salgının belirtisi miydi ya da sistemdeki bozukluğun bir işareti? İlahi bir mesaj mıydı? Kaosa dair bir ders miydi? Ne demekti bu? Ne demek?
Sahi, biz ne yaptık bu hayvanlara da hepsi günışığını delen binaların süslü “bekleme odaları”nda hayata nöbet duruyorlar âdeta?..
Oysa aybalığı en iyi gökyüzünde yaşar, öyle değil mi?..