Türkler, kadim çağlardan başlayarak devamlı batıya yönelmişlerdir. Bu batı cihetinde ilerlemenin sebepleri arasında göçler ve bilhassa aslî geçim kaynakları olan hayvanlarına otlak bulma teşebbüsleri başta gelmektedir.
VIII. asırdan başlayarak X. Asra kadar devam eden zaman diliminde ise Türkler yeni bir din ve medeniyetle karşılaşmışlardır. Bu kültür ve medeniyetin, kendilerinin öz kültürü ile olan yakınlığı ve benzeşmesi, onların İslâm kültür ve medeniyetine dâhil olmalarında sür'at sağlamıştır.
Çeşitli adlar altında kurulmuş olan, yeni Müslüman Türk devletleri bu yeni medeniyet ve kültürleri çerçevesinde dini ve sosyal birçok çalışmaya imza atmışlardır. Yeni kurulan bu devletlerden olan Selçuklu devleti de hem siyasi ve hemde kültürel bakımdan haraç-güzar oldukları yörelerde Türk-İslam Tarih ve Medeniyeti çerçevesinde ölümsüz ve nâdîde eserler bırakmışlardır.