Toplumların gelişim süreçlerinin arkasında bin yıllardır halkların biriktirdiği kültürlerin payı vardır. Bu kültürlere yaslanarak, bu kültürlerden beslenerek önündeki süreçleri anlamışlar, bu süreçlere insanlık adına geliştirerek yön vermişlerdir. Olumlu anlamda beslendikleri bu kültürel süreçleri geliştirerek, ona yeni edindikleri birikimleri de katarak daha aydınlık, daha umut dolu günlere, yıllara doğru yürütmüşlerdir. Kuşaktan kuşağa gerek örgün eğitimle, gerekse genel eğitim olanaklarıyla bu birikimleri taşıyarak, buradan yeni olguların, yeni toplumsal değişimlerin, yeni dayanışma, özgürlük, eşitlik birlikte yaşayabilmenin insani duygularını, insani koşullarını geliştirmişler; geliştirmeye devam ediyorlar. Halk Kültürleri derinlemesine diyalektik anlamda değerlendirildiği zaman, orada insanlığın, yaşama her koşulda tutunan insanlığın belleğini buluruz.