“O zaman boynunu bükerek bütün bu parlak hülyaları, bütün muhteşem emelleri doğuran gençliğin sırf bir yalandan ibaret olduğunu tasdik ediyordu: serap, serap... Bütün gençlik emellerinin güzellikleri, bütün vaat edilmiş ve beklenilen imtiyazlar seraptan başka bir şey miydi? Hem feci hem kanlı bir seraptan başka bir şey miydi? Ve hayat, miskin kollarında en parlak ömürleri, en müthiş kaderleri bile nasıl tembellik ve alçaklığa alıştırarak mahvediyor, nasıl herkesi en sefillikte en ulvilerle birleşip yığılarak doldurdukları o büyük işkence çukuruna sevk ediyor, sürüklüyor, merhametsiz, ayırmaksızın nasıl hepsini birden o bayağılık çukuruna tekmeliyor, böylece, itiyor, atıyordu.”
Unutulmaz romanlarının yanında öykücülüğüyle de öne çıkan Mehmet Rauf’tan hayata ve gençliğe dair hüzün yüklü bir uzun öykü.
Kuşakları etkilemiş romanlar, ufuk açıcı öyküler, ezberlere kazınmış şiirler… Gazetelerde kalmış söyleşiler, gezi yazıları, denemeler, makaleler… Edebiyatımızın farklı dönemlerinden, iz bırakan metinler Kısa Miras’la bir araya geliyor.