İki fizikçi ve bir dedektif etrafında, polisiye tadında, felsefi bir gerilim öyküsü... Üniversitedeyken aralarında sıkı bir dostluk gelişen ve bir gün Nobel Fizik Ödülü’nü alacakları düşünülen Sebastian ve Oskar’ın hayatları ve bilimsel bakış açıları arasına zaman geçtikçe ciddi mesafeler girmiştir. Cenevre’de, prestijli bir üniversitede çalışan Oskar, fiziği bırakıp kendini evliliğe ve babalığa veren Sebastian’ın hayatını ziyan ettiği hissinden kurtulamamakta, arkadaşını geri kazanmaya çalışmaktadır. Sık sık yaşadıkları gerginliklerden birinde, ateşli bir tartışmanın ardından Sebastian oğlunu arabanın arka koltuğunda bırakıp gider. Döndüğünde araba ortadan kaybolmuştur. Tam o sırada telefonu çalar, tanımadığı bir ses oğlunu geri alabilmek için birini öldürmesi gerektiğini söyler. Böyle bir ortamda destek alabileceği tek kişi arkadaşı Oskar’dır. Bu arada sahneye Dedektif Schilf girer ve son derece sıradışı bir yöntemle hakikati açığa çıkarır. Klasik bir dedektiflik hikâyesi içinde okuru ideal dünya ile maddi dünyanın çatışması, masumiyet ile suçluluk ve zamanın doğası gibi temel meseleler üzerinde düşünmeye çağıran zarif bir roman Serbest Düşüş. Kuantum fiziğiyle ilgilenen okurlar da kitabı çok sevecekler.