Sezar-Deccal ağrılı dünyamızın düşsel bilimi patafiziğin öncüsü Alfred Jarry’nin alametifarikası haline gelmiş Kral Übü oyununun öncülü niteliği taşıyor. Jarry’nin ana karakteri Übü Baba’nın Deccal kişiliğinde ortaya çıktığı Kral Übü’nün 1895 tarihli bu ilk versiyonunda, İsa’nın tersine dönmüş yansıması olan Deccal sahne alıyor.
Karanlıkçılığın ve kapalı anlatımın Jarry’ye şiirsel bir ilke sağladığı bu metinde zıtların birliği, anlam üretici bir makineyi işleterek Kral Übü’yü, simetri işlevine göre işleyen sembolik ve sentetik bir yapıya dönüştürüyor. Dünya ile okur arasında bir ara yüzey olan Sezar-Deccal, seyircilerin zihinlerini okült anlamların sentetik kitlesiyle temasa geçirmek üzere yararak boşlukla bağ kuran bir mekanizma işlevi görüyor.
Jarry’nin ancak bir ayna oyunuyla anlam bulan içbükey estetik perspektifinden, dejenere olmuş Hıristiyan köktendinciliğine bakmak ve absürdün sınırlarında gezinmek isteyenler için, Sezar-Deccal okurun yansıttığı anlamın eşsiz bir grotesk yansıması...