Şöhret pek şıktır. Ama nasıl şık? Bu kelimenin kötü anlamı yönünden ne kadar genişletilmesine imkân varsa işte öyle şıktır. Malum ya... Şıklık yalnız kıyafetle olmaz. Yaradılış ve ahlak bakımından da şık olmak gerekir.”
Hüseyin Rahmi Gürpınar ilk romanı Şık’ı henüz on sekiz yaşındayken yazmaya başlamış, kitap 1888 yılında Ayna adıyla Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilmişti. Ahmet Mithat Efendi ilk başta bu eserin böyle genç birinin elinden çıktığına inanamamıştı fakat karşısındaki Gürpınar’ın gözyaşlarını görünce ona ikna olmuş, hikâyedeki mizahi üslubu övmüş ve yazarın gelecekteki başarılarını öngörmüştü.
Şatırzâde Şöhret Bey dış görünüşüne fazlasıyla önem veren “züppe” bir insandır. Gerçekte olduğundan daha saygıdeğer birisi sandığı sevgilisi Madam Pötiş’in elinde kukla olan bu saf delikanlı, aşkı için her şeyini feda edip annesinden para çalmayı bile göze alacaktır.
Hüseyin Rahmin Gürpınar’ın daha sonra yazdığı Şıpsevdi’nin temellerini attığını da söylediği Şık, böylesine kıymetli bir kalemi Türk edebiyatına armağan eden o ilk roman.