Sikkeden Bitcoin’e Paranın Tarihi’nde Philip Coggan, milattan yedi binyıl önce, bugünkü Türkiye’nin İran-Irak sınırında üretilen ilk obsidiyen bıçaklardan hareketle hâlen Çin ile Amerika arasında yaşanan ticaret savaşına kadar dünya ekonomisinin gelişimini takip ediyor.Yol boyunca Kuzey Galler’de, Grand Central İstasyonu’nda, Mezopotamya’nın kadim uygarlıklarında, Malezya’nın fabrikalarında konaklayarak bu tarım, finans, teknoloji, iş ve demografi alanlarında yaşanan değişimlerin insan uygarlığının ilerlemesini nasıl yönlendirdiğini gösteriyor. Ticaretin binlerce yıl içinde nasıl genişleyip derinleştiğini, hükûmetlerin ekonomileri nasıl etkilediğini ve toplumların finansı nasıl evcilleştirip dizginlemeye çalıştığını son derece kritik örneklerle açıklayan Coggan, insanlar arasındaki bağlantıların, ekonominin dönen çarklarının temel bileşeni olduğunu iddia ediyor.Sikkeden Bitcoin’e Paranın Tarihi, işte bu bağlantıların daha fazla ticarete, daha fazla uzmanlaşmaya, daha fazla fikir üretimine ve daha fazla özgürlüğe vesile olarak nasıl daima refah koşullarını yarattığını kanıtlıyor.Tarihe makro bir perspektifle yaklaşan Coggan, onu bir Orta Çağ kulübesinin tasarımından Paris’in üç tokalı kemer yapımcılarının pantolonları tutturmak için geliştirdikleri inovasyon üzerinde loncanın uyguladığı baskıya kadar titizlikle inceleyerek ekonomi tarihindeki fikrî değişimi de gösteriyor. Bu anlamda ekonominin tarih içinde aldığı yolun hayal edebileceğimizden çok daha karmaşık olduğunun altını çizerek modern ekonomilerin kredi ağları ve finansal araçlarla birbirine nasıl bağlandığını ortaya koyuyor.