Yazmaya karar verdiğim insanları seçerken bilim, kültür, sanat, siyaset vb. hayatımızda önemli yerlerinin bulunup bulunmadığına dikkat ediyor, bir de adları duyulmamış, kıyıda köşede kalmış değerli insanları bulup gün ışığına çıkarmaya çalışıyorum. Mercek altına alınacak tarafları genellikle konuştuktan sonra ortaya çıkıyor. İtiraf ederim, tanıdıklarımı yazmak daha hoşuma gidiyor, çünkü aynı zamanda hatıra tadı taşıyan bir metnin ortaya çıkacağını biliyorum. Ancak tanıdığımı zannettiğim insanları aslında pek tanımadığımı "yakın plan"dan bakınca anlamışımdır. Daha önce tanımadıklarımı uzun uzun konuşup -varsa- eserlerini okuduktan sonra yazdım. Doğrusu, yaptığım işin önemli olduğuna inanıyorum. Zaten bu inancım olmasa bu metinleri kitaplaştırmazdım.