Amansız bir yalnızlaşma ve yabancılaşma
İstihbarat teşkilatının mesleğine aşkla bağlı elemanı Sedat’ın hayatı üst üste gelen musibetlerle altüst olmuştur. Babası gibi sevdiği amiri Yıldırım’ın öldürülmesinin şokunu atlatamadan kendisi de suikasta uğrar. Tüm bunların üstüne yegâne yaşama sevinci olan Mine’nin kaybolmasıyla hayatı tam bir cehenneme döner ancak pes etmez, sevgilisinin peşine düşer.
Faili meçhul cinayetlerin parçaladığı yaşamlar
Sis ve Gece olgun bir yazardan izler taşıyan üslubuyla şaşırtıcı bir ilk roman. Ahmet Ümit’e parlak bir kariyerin kapısını açan roman uzun vadede yazarın imzasına dönüşecek olan tüm temaları barındırıyor; arka sokaklarda kaybolan yaşamlar, azınlıklar, mezar taşlarının silinen yazıları gibi hayatımızdan sessiz ve çaresizce çıkan “ötekiler.”
Bırak artık şu oyunu Sedat. Lütfen kendine gel. Farkında mısın bilmem, teşkilat çalkalanıyor. Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var, ne komünizm tehlikesi. Ama ülkemizin üzerindeki oyunlar bitmedi. Topraklarımızı bölmek, devletimizi güçsüz kılmak istiyorlar.