İtalyan siyasî düşünce geleneği içinde kendine özgü bir yeri olan Gaetano Mosca (1858-1941), ilk kez 1932 yılında yayımlanan Siyasi Doktrinler Tarihi’nde siyasal teori ve ideolojileri siyasal kurumlarla birlikte ele alıyor. Siyaset sosyolojisinde iyi bilinen “siyasal sınıf kuramı”nın kurucusu olan Mosca, bütün siyasal toplumların belli bir azınlık tarafından yönetildiğini, bu azınlıkla yönetilenler arasında her zaman bir denge olduğunu savunmuştu. Bu görüşleriyle muhafazakâr akım içinde değerlendirilen Mosca, eleştirel bakış açısı ve çözümleyici yöntemiyle dikkatleri üzerinde toplamıştı. Mosca bir klasik olarak kabul edilen bu eserinde “tarihsel yöntem” adını verdiği yöntemi uyguluyor. Liberal demokrasinin yarattığı hayal kırıklıklarına dikkat çeken ve popülizmlerin yıkıcılığını eleştiren yazar, Marksist sosyalizme de daha o tarihte karşı çıkmaktan geri durmuyor. Mosca’yı okurken ilk çağdan XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar süren entelektüel bir yolculuğa çıkıyoruz, Avrupa siyasetini belirleyen ideolojilerin tarihsel ve felsefi kökenleri üstüne düşünme fırsatı yakalıyoruz. Eseri Fransızcaya aktaran sosyolog Gaston Bouthoul’un yazdığı ek bölüm ise 1950’lere kadar gelen süreçte yaşanan tarihsel ve ideolojik gelişmeleri ele alıyor ve Mosca’nın bıraktığı yerden aynı bakış açısıyla yeniden değerlendiriyor.
Cengiz Çağla