So uk Sava ve Arap srail at malar n n G lgesinde Suriye ABD li kileri 1970 1991

Soğuk Savaş ve Arap- İsrail Çatışmalarının Gölgesinde Suriye-ABD İlişkileri (1970-1991)

Yazar: Sami Eker
Barkod: 9789752554719
Stok Sayısı: Stokta Yok
Basım Tarihi: 9-2017
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 176 Sayfa
Ağırlık: 617,00 Gram
Boyut: 13,00 (en) x 21,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Basım Dili: 1

200,00 TL
180,00 TL

Bu çalışma, Soğuk Savaş ve Arap-İsrail çatışmaları ile Ortadoğu bölgesindeki siyasi gelişmelerin 1970-1991 yılları arasında Suriye-ABD ilişkilerine etkisini incelemektedir. ABD'nin Ortadoğu'ya ilişkin süreklilik ve değişim gösteren, bölgedeki hâkim konumunu sürdürmeyi amaçlayan politikaları ile Hafız Esad yönetimindeki Suriye rejiminin, ulusal çıkar ve güvenlik ekseninde inşa ettiği dış politika arasındaki çatışma ve işbirliği süreçleri analiz edilmektedir. Suriye-ABD ilişkilerinin ikili münasebetlerden çok Ortadoğu'daki Soğuk Savaş şartları, Arap-İsrail çatışmaları, Lübnan İç Savaşı, Camp David düzeni ile İran Devrimi'nin ortaya çıkardığı bölgesel denklem ve Körfez savaşı gibi kilit konulardan etkilendiği ve onları etkilediği varsayımından yola çıkarak değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çerçevede, kitabın temel iddiaları; Ortadoğu'daki gelişmelerin ve ABD'nin bölge siyasetinin Suriye-ABD ilişkilerinin temel belirleyicisi olduğu; ABD'nin Suriye politikasının İsrail'in güvenliği ve Lübnan'ın istikrarı üzerinden şekillendiği; Suriye'nin ABD ile ilişkilerinde; rejim güvenliği, bölgesel istikrar, İsrail ile mücadele ve ekonomik yardımların ön planda olduğu; Soğuk Savaş döneminde Suriye'nin Sovyetler Birliği'nin şemsiyesinde değil, her iki kutup lideri arasında bölgesel çıkarlarını önceleyen pragmatik bir politika izlediği ve ilişkilerin işbirliği dönemlerinde bile güvensizlikten azade olmadığı, yönetici kadrolar içinde bir güven bunalımının hakim olduğu şeklindedir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde, Suriye-ABD ilişkilerindeki yapısal sorunların çatışma zeminini oluşturduğu; diğer taraftan ise bölgede yaşanan konjonktürel değişimlerin işbirliği süreçlerini kolaylaştırdığı sonucuna varılmıştır.