Bir kız düşünün… Sessizliğin içinde kaybolmuş, kalabalıkların ortasında yalnız. Yanında kimsenin göremediği, kimsenin duyamadığı biri var. Her adımda onunla birlikte, her fısıltıda kulağında yankılanan bir ses. O ses, kızın en derin korkularını besliyor, onu gerçeklikten koparıyor… Ya da belki gerçekliğin ta kendisini gösteriyor.
Bu gizemli varlık, kızın hayatını adım adım şekillendirirken, okuyucuyu da gerçekle hayalin sınırlarında dolaştırıyor. Peki ya duyduğu her şey bir hayal mi, yoksa gerçekliğin gölgede kalan yüzü mü?
Kızın içsel mücadelesi, zamanla korkunç bir sona doğru ilerliyor. O ses, sadece bir rehber mi, yoksa kendi sonunu hazırlayan bir fısıltı mı?
“Gerçek dediğimiz şey, gördüklerimiz mi, yoksa görmek istemediklerimiz mi?”
“Sonsuz Yoldaşlar” aklın sınırlarını zorlayan, okuyucusunu her sayfada ters köşe yapacak bir psikolojik gerilim romanı. Sonunda gerçekler ortaya çıktığında, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını fark edeceksiniz.
Belki de onlar gerçekten hep yanımızdadır...