Selami bey İstanbul’un köklü bir ailesinden gelir. Fransa’da felsefe doktorası yapıp döndükten sonra, evlenir, çocukları olur, dingin bir yaşam sürer. Ama yaşamının en büyük amacı kitabını, Serencam adını verdiği denemesini bitirmektir. Başladıktan kırk yıl sonra, seksenlerinde bitirir, tek adet olarak bastırır, kitabını eline almasından yirmi dört saat sonra da ölür. Büyük boy, yirmi yedi bin sayfadan oluşan bu dev yapıtı başından sonuna okuyan tek kişi çıkmaz, ama boyutları ve biçimi yıllar yılı insanların ilgisini çeker. Serencam, boyutu ve gizemi nedeniyle büyük gürültü koparır. Kimsenin okumadığı ama görmek için insanların kuyruğa girdiği bu dev kitap ne anlatmaktadır? Tahsin Yücel, her zamanki ironik üslubuyla anlatıyor Serencam’ın öyküsünü. Sonuncu, iş, sanat ve basın dünyasına göndermelerle dolu, son derece düşündürücü bir roman.