İstanbul’un içinden geçenlere...
Kimin yabancı, kimin yerli olduğuna dair sarsılmaz ölçülerimizin kaçınılmaz olarak değiştiği, kimliklerin, aidiyetlerin, sınırların, sırların, dillerin, memleketlerin yeniden sorgulandığı bir devir.
Deniz Bağrıaçık, bir laboratuvara çevirdiği İstanbul’un geçirgen surlarının içinde yaşayan, yabancıyı küçümsemek ya da onu aşırı yüceltmek arasında gidip gelen Türk toplumunun fotoğrafını “bizi bize anlatan yabancıların yardımıyla” bir çerçeve içine alıyor.