Hepimize ailenin toplumun temeli olduğu öğretildi ama bugün sorulması gereken soru şu: Hangi aile?
Bu soruyu cevaplamak eskisi kadar kolay değil çünkü aile kurumu, tahminlerin ötesinde bir hızla dönüşüyor. Bugün yalnızca Avrupa'da on dokuz farklı aile tipi bulunduğundan bahsediliyor. Güney Amerika'da devlet ne kadar teşvik etmeye çalışırsa çalışsın insanlar evlenmiyor. Afrika'da ise AIDS, göçler, savaşlar ve yoksulluk nedeniyle aile kurmak da var olan aileyi bir arada tutmak da imkansız hale geliyor. En geleneksel toplumlarda bile çekirdek aile yapısı sarsılırken, özellikle yoksul çocuklar için anne ve babanın bir arada bulunduğu ailede büyümek bir ayrıcalığa dönüşüyor.
Ailenin dönüşüm sürecinde en çok, kadının aile sorumluluğunu üstlendiği yalnız anneli ailelerin sayısı artıyor. Bu kitap da farklı toplumlarda farklı gerekçelerle de olsa en hızlı şekilde yaygınlaşan bu aile modeline odaklanıyor. Türkiye'nin farklı şehirlerinde yaşayan yalnız annelere yönelik bir araştırmanın da yer aldığı kitap, kadının aile sorumluluğu üstlenmesinin sonuçlarını sosyal politika ve sosyal hizmet perspektifleriyle inceleyerek yasal düzenlemelerin ve devlet müdahalelerinin yeterliliğini tartışmaya açıyor.