Sultan III. Ahmed resmi

Sultan III. Ahmed

Barkod: 9786050846607
Üreticiler: Timaş Yayınları
Stok Sayısı: 4
Basım Tarihi: 1-2023
Baskı Sayısı: 1. Basım
Sayfa Sayısı: 496 Sayfa
Ağırlık: 620,00 Gram
Boyut: 16,50 (en) x 24,00 (boy)
Cilt: Ciltsiz
Kağıt: 2. Hamur
Basım Yeri: İstanbul - Türkiye
Basım Dili: Türkçe

390,00 TL
292,50 TL

18. yüzyılın başından itibaren 27 yılı aşkın saltanat süren III. Ahmed'in (1703-1730) şehzadelik ve saltanat yılları, Osmanlı sarayındaki padişah merkezli günlük hayatı ve patronaj ilişkilerini yarım asırlık bir zaman aralığında göstermesi bakımından önemlidir. Sultan’ın hayatındaki değişim ve devamlılık trendlerinin peşine düşüldüğünde ise saltanatının son 12 yılına tekabül eden Lale Devri’ne has unsurların hakikaten bu devre özel olup olmadığı sorusu meydana çıkar. Zira III. Ahmed’in yaşam tarzı ve muhitini etraflıca incelemeden ne Nevşehirli Damad İbrahim Paşa devri hadiselerini yorumlamak, ne padişahın muhalifleriyle ilişkilerine dair tespitlerde bulunmak, ne de yöneticilerin günlük yaşantısını anlamak mümkündür.

Elinizdeki eser, tam da bu motivasyon ile Osmanlı padişahlarının “kişi” eksenli ele alındığı müstakil çalışmalara ait literatüre katkı sağlamayı hedeflemektedir. III. Ahmed’in hemen hemen her konudaki tutumunda, yönelimlerinde ve tercihlerinde değişim ve devamlılık unsurlarını tespit eden Şaduman Tuncer yalnızca padişahın hayatını değil bir devrin biyografisini kaleme almıştır. III. Ahmed’in yetiştiği muhit, şehzadelik yılları ve ona taht yolunu açan olaylar, 1703’te kanlı bir isyanla başlayan 27 yıllık saltanatı, yakın çevresinde siyaseti yönlendirici güce sahip olan figürler, günlük hayat pratikleri, yaşam alanları, eğlence dinamikleri, bireysel ilgileri, rutinleri, merasimlere katılımı, “aile” çevresi, kalabalık haremindeki kadınlar ve çocuklar, hanedan üyeleriyle ilişkileri gibi konular hakkında etraflıca tespitlerin bulunduğu Sultan III. Ahmed, Şaduman Tuncer’in kalemiyle bugüne kadar yapılan çalışmalar arasında en kapsamlı III. Ahmed biyografisi olma özelliği taşımakta ve bu anlamda literatürde büyük bir boşluğu doldurmaktadır