“Susta” diye isim koymak ister anası, kara gözlü, kara kaşlı yeni doğan oğluna ya “olmaz” der, dişleri paslı nüfus memuru. O da tersten okur ve “Atsus” der… Tersi olunca “olur” der aynı memur.
Bazı şeylerin tersi makbuldür, nedense!
“Susta” nedir bilir misin?
Şu fiyakalı bıçaklara verilen ad olarak biliyorsun değil mi! Hani böyle genelde “bitirim” tayfasının bir organı gibi olan… Sap üzerindeki düğmeye bastığında kıldan ince, kılıçtan keskin ucunun şak diye fırladığı ve tekrar bastığında aynı afili biçimde sapın içine gömülen bıçak!
“Sustalı Bıçak”
“Susta” köpeğe verilen bir komutla, arka ayakları üzerinde durması hâline denilir. Bir köpeğin, bir komutla köpekliğinin fıtratına aykırı davranması şaşırtıcı, ilgi çekici olduğu kadar, kolay iş de değildir. Bir köpeğin, bir komutla susta olması için ödüllendirildiği kadar eziyet gördüğü, hatta sistematik işkenceye maruz kaldığı unutulmamalıdır.
Bu kitapta Atsus’un susta gibi hikâyesine şahit olacaksınız!