Bugünkü adı Zimbabwe olan Rodezya’da, kendisi gibi beyazların gittiği bir okulda bağnazca önyargılarla yetişmiş olan Mary, kendisine ilgi gösteren ilk erkekle evlenir. Çiftçilik yapan kocası Dick Turner’la birlikte yoksul ve mutsuz bir yaşamın içinde bulur kendini. Kapana kısıldığını hisseden ve giderek ruh sağlığını yitiren Mary, içine düştüğü yalnızlıktan kurtulabilmek için, bir beyaz kadının işleyebileceği en büyük "günah"lardan birini işleyecektir... 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing, tam 25 yıl yaşadığı Rodezya’nın toplumsal çelişkilerinden yola çıktığı Türkü Söylüyor Otlar’da, beyazların ırkçı egemenliğinin pençesindeki insanların ruhsal portrelerini çiziyor. Afrika’nın görkemli güzelliğini ustaca betimlerken, haksızlığa, ırkçılığa ve cinsel ikiyüzlülüğe karşı bayraka çıyor.