İnsanoğlunun bir arada yaşama tecrübesi, toplumsallaşma ve sosyalleşme süreçlerinin belirli kurallar çerçevesinde düzenlenmesini gerektirmiştir. Bu kurallar, yazılı hukuk kurallarından önce, gündelik hayatta işlerliği olan, bireyler arası sınırları ve toplumsal konuların çözümlerini belirleyen sözlü hukuk kurallarıdır. Toplumların genel yapısına göre belirlenip gelişen bu kurallar, toplumda düzen ve güvenliği sağlar.
Toplumun ortak değer, inanış ve kabulleriyle şekillenen örf ve adetler, modern hukukun kaynaklarından biridir. Hukuk, toplumsal düzen işlevini yerine getirirken toplumun pozitif hukuka aykırı olmayan uygulamalarını da dikkate almaktadır. Yazılı bir kaynağı olmamasına rağmen halk hukukuna ait kurallar, sözlü kültür anlatıları, halk edebiyatı ürünleri ile söz ve davranış kalıpları aracılığıyla nesilden nesile aktarılırlar.
Aysun Dursun’un titiz bir çalışmayla kaleme aldığı Türk Halk Hukuku kitabında; halk hukukunun, Türk kültür tarihindeki etkisi, bu etkinin halk edebiyatı örneklerinde ve gündelik hayatın içindeki uygulamalarda günümüz toplum hayatına ne şekilde yansıdığı örnekler verilerek ve modern hukuk kurallarının tasnifi dikkate alınarak açıklanmıştır.