Bugün havacılığımız bir yerlere gelmişse, bu sayede daha güvenli, daha kolay ve daha mutlu bir hayat sürdürebiliyorsak; bunu sağlayan gücü önce tanımak, sonra konumlandırmak ve geliştirmek lazımdır.
Bugünden yüzyıl geriye doğru bakıldığında, tıpkı uçakla yükseklere çıkılırken yerdeki cisimlerin büyüklüklerine göre, önce küçüklerin, sonra büyüklerin tanınamaz ve nihayet görünemez olmaları gibi bir durumla karşılaşırız. Tanımadan bilemeyiz, bilmeden konumlayamayız.
Bu çalışmanın amacı, 1914 İstanbul-İskenderiye Hava Seferi bileşenlerini imkânlar oranında hatırlatmaya ve tanıtmaya, hissettirmeye çalışarak “Türk Hava Gücü ve Kültürü”ne katkı yapmaktır.