Sadece tarihçilerin değil, edebiyatçıların da yakın alâka gösterdiği İstanbul’un fethi ve Fatih konusu, Tanzimat’tan itibaren Meşrutiyet’e, Cumhuriyet’ten, Çok Partili Dönem’e ve 1980’den 2000’lere kadar uzanan bir çizgide pek çok tarihsel romana malzeme olmuştur.
Yüz elli yıllık süreçte, popüler kültüre ve hamasete yönelik olanlarından, fethin karanlık noktalarını aydınlatmaya yönelik olanlarına kadar pek çok roman kitapçılardaki yerini almıştır. Her yazar, yaşadığı çağın tarih ve kimlik algısına göre, inşa etmek istediği gelecek tasavvuruna göre ve pek tabii kendi ufku ve bakış açısı ölçüsünde zihninde bir fetih ve Fatih kurgusu tasarlamış ve bunu roman dünyasına aktarmıştır.
Bu eserde edebiyat biliminin sınırları çerçevesinde ama her yaş ve gruptan okurun ilgisini çekecek bir anlatımla Osmanlı’nın ve Fatih Sultan Mehmet’in edebî temsili siyasi, tarihsel ve kültürel anlamda tartışmaya açılmıştır.