Mark Twain´in Türkiye gezisi izlenimleri, anıları sürükleyici olduğu kadar öğreticidir de. 1860´ların Türkiye´sinden görüntüler. Aynı zamanda nereden nereye geldiğimizin yol haritası. Bugünü anlamak için ilk okunacaklardan.
Gezi kitapları bize, içerden bakılanın dışardan nasıl göründüğünü gösterir. Genellikle içerden bakıp gördüklerimizi dışardan bakanların da aynı görmesini bekleriz. O yüzden de kısa zamanda belleğimizden uçup gidenleri, yaşam kültürümüzü bir başkası bize gösterince kızarız, öfkeleniriz: BİZİ TANIMIYORLAR!
Mark Twain´in Türkiye Seyahati bize bizi anlatıyor. Hani o; Türk Hamamı, Şiş Kebap, Rakı üçgeninin dışından da bakılabileceğini göstererek! Mark Twain´in mizah yazarlığı bi yutturmaca mı, yoksa gerçekten bir başka tür mizah mı yapıyor sorusunu sorduracak sarsıcılıkta bir anlatım ve biçemle bize, yaşam kültürümüze 1860´lardan ayna tutuyor. O aynada gösterilene ya da gördüğümüze öfkelensek de.
Hani bir söz var: aynaya kızılmaz...
Dün bizi nasıl gördükleri, bugünü daha iyi anlamamızı sağlıyor.