Şiddet aynı şiddet, soygun aynı soygun, kan dökmede geriye adım yok; gene ilmikler boyunda, gene köşe başlarında kim vurduya gitmeler, karakol dayakları dört başı mamur işkenceye dönüşmüş; gene pahalılık, gene açlık, gene eğitimsizlik, gene sağlıksız milyonlar. Eskilerden sadece görece farkları var. Bunun için demokrasimiz Hilmi Yavuz’un şu dizelerini anımsatırcasına acılı ve sanaldır:
Ölümün anayurdu bendedir
Solgun idam fermanıdır rûzigâr
Bir türkünün derin ağaçlığında
(ya da)
Hüzün ki en çok yakışandır bize
Belki de en çok anladığımız