“Ya yaratıcı sandıklarınız aslında yok ediciyse!”
“Ben Ezda... Tanrı’nın yedinci günde yarattığı... Kâinatın yedi mertebesinde gerçeği arayan ve Kutsal Güneş’in ışığı peşinde süzülen Tanrıça’nın yansıması...”
Yasak elmayı yeme cesaretini, Âdem’le Havva’nın yüreğine serpen günahkâr kimdi? Ya da Kabil’i kardeş katline sürükleyen neden?
Ruhların yedi mertebede sınava tâbi oldukları bir evrende, zıtlıkların gizemini keşfederken varlık ve hiçlik düalizminin kapılarını aralayacaksınız...
Muazzam bir tarih döngüsü ve nefis paralel kurgularıyla, Nurgül Çelebi Tanrı Dağı kitabında, aydınlanma yoluna girmiş öz benliklere evrenin sırlarını fısıldıyor, farkındalıktan henüz nasibini alamayanlara ise spiritüel bir öğreti sunuyor. Beden dünyevidir. Doğmayan ve ölmeyecek olan ise içimizdeki Tanrı özüdür. Hiçbir şey, hiç kimse ve hiçbir zaman kavramlarındaki sonsuzluk Tanrı sonsuzluğudur.
‘Ben’e ulaşmayı, ışık ve tek gerçekle dolmayı amaçlayanlar için mutlaka okunması gereken bir kitap.